CHP’li Suat Özçağdaş’tan kiralardaki fahiş artışa tepki
CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Meclis'te yaptığı konuşmada kiralardaki fahiş artışlara dikkat çekti. Özçağdaş, iktidarın yüzde 25 kira artış sınırı kararının ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getirdiğini, toplumsal huzuru bozduğunu ve yargıyı baskı altına aldığını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Suat Özçağdaş, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada kiralardaki fahiş artışlara dikkat çekti. Özçağdaş, İstanbul’da 2019 yılının Mayıs ayında konut kirası ortalama 1.963 lira iken Mayıs 2023 itibarıyla yüzde 707’lik bir artışla 15.847 lira olduğunu belirtti. Özçağdaş, “Bir başka deyişle, kiralar minimum 10 kat artmışken asgari ücretin sadece 5 kat artmış olduğunu görüyoruz.” dedi.
Özçağdaş, kiracıların bir yandan yangın yerine dönmüş olan mutfaklardaki gıda enflasyonuyla boğuşurken diğer yandan kiralarını ödeyemez hâle geldiklerini, kredi kartı borçlanmasıyla ayı çevirmeye çalışan bu kesimlerin her geçen gün artan bir borç batağına saplandıklarını ifade etti. Özçağdaş, evlerinden çıkmak durumunda kalan kiracıların fahiş fiyat zamları nedeniyle ev bulamadıklarını, güvencesiz işlerde çalışan, işsizlikle boğuşan kent yoksullarının her geçen gün barınamaz hâle geldiklerini söyledi.
Kira tespit davaları 2024’e atıldı
Özçağdaş, iktidarın bu derin kriz karşısında aldığı yüzde 25 kira artış sınırı kararının sorunu çözmediğini, aksine daha da derinleştirdiğini vurguladı. Özçağdaş, “Bu durum kira tespit davalarının artmasına neden olmaktadır, ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getirmektedir, her iki taraf arasında yaralanma ve hatta ölümle sonuçlanan olayların yaşanmasına neden olmaktadır, toplumsal huzurun ortadan kalkmasına neden olmaktadır.” diye konuştu.
Özçağdaş, iktidarın yargıya kurduğu baskıyla kira tespit davalarındaki ilk celseleri 2024 yılına verdiğini de kaydetti. Özçağdaş, “Bu neoliberal iktisat politikalarının etkileri, AKP iktidarlarının tercihiyle dar gelirlilerin temel konut edinme aracı olan ve ülkemizde Batıkent ve benzeri çok başarılı örnekleri olan konut kooperatifçiliğinin pasivize edilmesiyle birlikte konut, artık dar gelirlilerin sahip olduğu bir yaşam alanı olmaktan çıkmış, belirli sınıflar için büyük ölçüde kullanım değeri için değil, değişim değeri için ihtiyaç duyulan bir tüketim malına dönmüştür.” dedi.