Gençlerin Barınma Sorunu Eğitimi Tehdit Ediyor
Beritan Güneş Altın, gençlerin barınma sorununu ve bunun eğitim üzerindeki olumsuz etkilerini anlattığı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, yüksek kiralar, yetersiz ve pahalı KYK yurtları, tarikat ve cemaat yurtlarına aktarılan kamu kaynakları ve deprem bölgesindeki eğitim koşulları eleştirildi.
Mardin Milletvekili Beritan Güneş Altın, gençlerin barınma sorununu ve bunun eğitim üzerindeki olumsuz etkilerini anlattığı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, yüksek kiralar, yetersiz ve pahalı KYK yurtları, tarikat ve cemaat yurtlarına aktarılan kamu kaynakları ve deprem bölgesindeki eğitim koşulları eleştirildi.
Barınma Sorunu Temel Bir İhtiyaçtır
Altın, barınma sorununun sadece bir maddi sorun olmadığını, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir sorun olduğunu belirtti. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisine atıfta bulunan Altın, fiziksel ihtiyaçlar karşılanmadan güvenlik, toplumsallaşma, değer ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının da karşılanamayacağını söyledi.
Altın, “Barınma sorunu karşılanmayan ve bulunduğu yerde kendini güvende hissetmeyen öğrenciler okula devam edememektedir, devam etse dahi akademik başarılarında ciddi bir düşüş yaşanmaktadır ve bu gençlerin, genç arkadaşlarımın hayatlarını olumsuz yönde etkilemektedir.” dedi.
Neoliberal Politikalar Barınma Krizini Büyütüyor
Altın, küresel eşitsizlikler çağında neoliberal politikaların barınma krizini büyüttüğünü ve genç yoksulluğunu körüklediğini ifade etti. Fahiş kira fiyatları ve yetersiz, niteliksiz ve pahalı KYK yurtları nedeniyle barınamayan gençlerin geçmişte “Barınamıyoruz.” eylemleri başlattığını hatırlatan Altın, bu haklı talepler karşısında iktidarın kolluk güçleri tarafından gözaltına alındığını ve parklarda dahi kalamayacaklarının söylendiğini aktardı.
“Bugün de güncelliğini koruyan ‘Kiralara üst sınır belirlensin, yurt kapasiteleri artırılsın, burslar artırılsın.’ talepleri ‘devletlüler’ tarafından yine kulak ardı edilmiştir. Daha geçtiğimiz ay birçok üniversitenin yurdunda fiyatlar 2’ye katlanırken Boğaziçi Üniversitesinde kapasite geliştirme, kapasite artırma adı altında koğuş sistemine geçilmiştir.” diye konuştu.
Tarikat ve Cemaat Yurtlarına Kamu Kaynakları Aktarılıyor
Altın, barınma sorunu yaşayan öğrencilerin tarikat ve cemaat yurtlarına mecbur bırakıldığını iddia etti. Gençlik ve Spor Bakanlığı ve ilgili bakanlıklara sorular yönelten Altın, şöyle devam etti: “Ülke genelinde tarikat ve cemaatlere bağlı yurt sayısı kaçtır? Bunların kapasiteleri ne kadardır?
Bunların bağlı oldukları dernek ve vakıflara aktarılan kamu kaynağı ne kadardır? Acaba, kamu kaynakları TÜRGEV, TÜGVA, Ensar ve benzeri vakıflar aracılığıyla tarikat ve cemaat yurtlarına mı aktarılıyor? Dindar ve kindar nesil yetiştirmek için öğrenciler bu yurtlara mecbur mu bırakılıyor?”
Deprem Bölgesindeki Eğitim Koşulları Vahim
Altın, deprem bölgesine yaptıkları ziyaretlerde de barınma ve temiz suya erişim ihtiyacının çok ciddi olduğunu gözlemlediklerini söyledi. Bir annenin kendilerine aktardığı eğitim koşullarını paylaşan Altın, şunları dile getirdi:
“Bir konteynır var, o konteynır okul olsun diye yapılmış fakat o konteynerlerde öğretmenin kitabını koyacağı bir masa dahi yoktur ve çocuklar yazın sıcaktan, kışın da muhtemelen soğuktan o konteynerlerde eğitime devam edemeyeceklerdir.”
Kamu Sorumluluğunu Yerine Getirsin
Altın, son olarak Yeşil Sol Parti olarak barınma sorununun çözümü için taleplerini yineledi. Altın, “Bizler Yeşil Sol Parti olarak buradan bir kez daha belirtmek istiyoruz ki talep eden, talebi olan öğrenciler ve her kademede ancak özellikle de üniversite yurtlarında olanağı olmayan gençlerin ihtiyaçlarını karşılamak kamunun sorumluluğundadır.” dedi.
