Gümüşhane, Erzincan ve Yalova’da Son Depremler Jeofizik Uzmanları Açıklıyor

Son günlerde Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen depremler, halk arasında endişe ve merak uyandırdı. Özellikle Gümüşhane, Erzincan ve Yalova’da yaşanan sarsıntılar, deprem riskini tekrar gündeme getirdi. Ancak jeofizik yüksek mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’a göre, şu an için büyük bir çekinceye gerek yok. Bu makalede, son depremlerin nedenleri, riskler ve gelecekte beklenebilecek durumlar hakkında detaylı bilgilere yer vereceğiz.

Yalova’da geçtiğimiz günlerde Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Daha sonra Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde Richter ölçeğine göre önce 4.3, ardından 4.1 büyüklüğünde iki deprem daha yaşandı.

Bu sarsıntılar Kelkit’in yanı sıra Gümüşhane kent merkezi, Bayburt ve Trabzon’dan da hissedildi. Aynı gün Erzincan merkezli 3.7 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedildi. Peki, bu depremler İstanbul depremini tetikleyici bir rol mü oynuyor? Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’a göre, bu depremler beklenen İstanbul depremini tetiklemiyor.

Ercan, bu depremlerin, 1500 kilometre uzunluğundaki Kuzey Anadolu kırığının en doğu ve en batı ucunda meydana geldiğini belirtiyor. Yerel gerginlik boşalmaları olarak değerlendirilen bu sarsıntılar, İstanbul depreminin ana tetikleyicisi değil. Ancak, bu tarz küçük depremler normaldir ve zaman zaman yaşanabilirler.

Prof. Dr. Ercan, “Şu anda çekinceli bir durum söz konusu değil. Bunlar İstanbul depreminin tetikleyicisi ve ön depremi değil. Bu tarz küçük depremler olur. Hemen değil ama beklenen İstanbul depremi oluncaya kadar 4, 4.5, 5, 5.5 hatta 6 büyüklüğüne varan bu tür depremleri görebiliriz. Gerginlik biriktikçe ve patlama noktası yaklaştıkça, gelecekte deprem büyüklükleri de artacaktır” şeklinde konuştu.

Sonuç olarak, yaşanan son depremler üzücü olsa da, İstanbul depremi tetikleyicisi olarak değerlendirilmemelidir. Ancak deprem riski hala devam etmektedir ve bu nedenle önlem alınması gerekmektedir. Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı (AFAD) tarafından belirlenen deprem güvenliği kurallarına uyulması ve bina güçlendirme çalışmalarının hızlandırılması, deprem riskini azaltmada önemli adımlardır. Ayrıca, halkın deprem hazırlıklarını gözden geçirmesi ve deprem anında nasıl davranılması gerektiğini bilmesi hayati öneme sahiptir.

Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da, deprem riskinin her zaman varlığını sürdüren bir gerçek olduğudur. Bu nedenle, bilinçli bir şekilde hazırlıklı olmak, olası bir deprem anında hayat kurtarıcı olabilir. Deprem konusunda bilgi sahibi olmak ve AFAD’ın önerilerine uygun hareket etmek, güvende kalmanın anahtarıdır.