google-site-verification=A87PosubcSTDO2a9r_X0e-JxuYINZDky1x0_DXmsMCc Mehmet Atmaca'dan Karadeniz'in Çay Krizine Dikkat Çekici Çözüm Önerileri - haberbil.net
Gündem

Mehmet Atmaca’dan Karadeniz’in Çay Krizine Dikkat Çekici Çözüm Önerileri

Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, Karadeniz bölgesindeki çay üretimi ve turizm alanındaki sorunlara işaret ederek, devlet politikaları ve önerileriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Çay krizi, taban fiyat problemleri ve bölgesel kalkınma üzerine detaylı bir analiz.

Doğu Karadeniz, Türkiye’nin en özel coğrafyalarından biri olarak bilinir. Burası, yalnızca belirli bir iklim ve toprak yapısına sahip olduğundan dolayı dünyada sadece bu bölgede yetişebilen nadir çay bitkilerinin ana vatanıdır. Ancak Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca’nın son açıklamalarına göre, bu değerli bitki, mevcut tarım politikaları nedeniyle üretimde ciddi bir düşüş yaşamaktadır. Atmaca, “Çay üretimi azalmaya başladı ve yakın bir zamanda içecek çay bulamayabiliriz,” diyerek durumun vahametine dikkat çekiyor.

Taban Fiyat Sorunu ve Çay Üreticilerinin Çıkmazı

Taban fiyat, ürünün minimum satış fiyatını ifade eder ve genellikle üreticilerin mağdur olmaması için devlet tarafından belirlenir. Fakat Atmaca’ya göre, devlet belirlenen bu fiyatı garanti etmiyor ve çiftçiler, çoğunlukla daha düşük fiyatlarla özel firmalara satmak zorunda kalıyor. “Çay kırımı başladı, fiyatlar henüz netleşmedi ve üreticiler tüccarın insafına terk edildi,” şeklinde konuşan Atmaca, çay üretiminin stoklanamayan ve bekletilemeyen bir ürün olması sebebiyle, bu durumun üreticiler için daha da zorlayıcı bir hâl aldığını belirtiyor.

Dünyada Tek: Organik Çay Üretimi

Karadeniz bölgesinin bir diğer önemli avantajı, dünyada organik çay üretiminin yapılabildiği tek yer olmasıdır. Milletvekili Atmaca, bu durumu “önemli bir fırsat” olarak değerlendiriyor ve organik çay pazarında dünya lideri olabilecek potansiyeli vurguluyor. Atmaca, organik çayın küresel pazarda çok daha yüksek değerlere sahip olduğunu ve bu sayede bölge halkının ekonomik durumunun önemli ölçüde iyileştirilebileceğini ifade ediyor.

Turizmde Fırsatlar ve Engeller

Karadeniz’in doğal güzellikleri, son yıllarda bölgeye yönelik turizm ilgisini artırmıştır. Ancak Atmaca, devletin bu potansiyeli yeterince desteklemediğini ve turizm altyapısının geliştirilmesi konusunda yetersiz kaldığını öne sürüyor. Ayrıca, Hidroelektrik Santralleri (HES) ve diğer yanlış kentsel politikaların, bölgenin doğal ve turistik değerlerini tehdit ettiğini belirtiyor. Atmaca, “Turizm gelirleri risk altında ve devlet, bu konuda gerekli adımları atmıyor,” diyerek duruma dikkat çekiyor.

Devletin İhmal Ettiği Bölge: Karadeniz

Mehmet Atmaca, Karadeniz’in, Türkiye’de en çok sevilen fakat en çok ihmal edilen bölgelerden biri olduğunu vurguluyor. Bölgede yaşayan halkın, okul ve cami gibi temel sosyal yapıların çoğunu kendi imkânlarıyla inşa ettiğini, fakat hâlâ devlet tarafından yeterince destek görmediklerini ifade ediyor. Atmaca, “Çaya ve bölgeye lütfen sahip çıkalım,” diyerek, hem yerel halkın hem de çay üretiminin korunması gerektiğini savunuyor.

Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca’nın bu açıklamaları, Karadeniz’in sadece Türkiye için değil, aynı zamanda dünya çay ve turizm piyasası için de ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Devlet politikalarının ve yerel halkın çabalarının, bu potansiyeli gerçekleştirmede ne kadar belirleyici olduğu açıkça ortada. Bölgenin geleceği, atılacak doğru adımlarla çok daha parlak olabilir.

Konuya dair bir takım açıklamalarda bulunan Atmaca şu ifadeleri kullandı;

Tabii, çay bitkisi, Doğu Karadeniz’in en önemli geçim kaynaklarından biri; kendine has bir bitkidir, yetiştirilmesi son derece zor bir bitkidir, o coğrafya dışında yetişme imkânı olmayan bir bitkidir ama bütün Türkiye’de halkın alışkanlık hâline getirdiği temel tüketim maddelerinden biridir. Fakat maalesef, uygulanan politikalar sonucu çay üretiminde ciddi sıkıntılar oluşmaya başladı ve çay üretimi azalmaya başladı.

Öyle endişe diyoruz ki yakın bir zamanda içecek çay bulamayabiliriz. Tabii, taban fiyat konusu zaten bütün ürünlerde temel sorunlardan biri. Taban fiyatın manası şudur bizim anladığımız: “Eğer bu ürünü bu fiyattan alacak başka bir tüccar yoksa biz bunu bu fiyata alırız.” demektir ama maalesef, devlet taban fiyat koyuyor fakat ürünü almıyor ve millet maalesef özel firmalara vermek zorunda kalıyor.

Tabii ki çay kırımı başladı ve -az evvel Sayın Hatibin ifade ettiği gibi- henüz fiyat ortada yok. Çay ürünü, stoklanabilen ve bekletilebilen bir ürün de değildir, üretildiği gibi işlenmek zorunda. İnsanlar bir yerde tüccarın insafına terk edilmiş durumda. Yine, bölgenin önemli bir özelliği var ihmal edilen. Bölge dünyada organik çayın üretildiği tek alandır.

Dünyada çay üretilen çok alan var fakat bölge, coğrafi özellikleri gereği organik üretimin yapılabildiği tek alandır. Bu, önemli bir fırsattır, bunun değerlendirilerek dünyada organik çay piyasasını ele geçirebiliriz ve ülke, bölge insanına çok büyük katkı sağlamış olur. Bölgenin temel geçim kaynaklarından biridir, biri de fındıktır, bir diğeri de son zamanlarda artan turizmdir. Maalesef -geçen hafta kısmen bahsettiğim gibi- turizm faaliyetleri de halkın özverili şahsi çabalarıyla bir yere kadar geldi; buna devlet öncülük etmedi, önlerini açmadı, ufuk açmadı, altyapı hizmetini getirmedi; bu yetmezmiş gibi bir de orayı turizm merkezi yapmayı sağlayan coğrafi özelliklerini yıkacak ve bozacak HES’lerle ve diğer yanlış kentsel politikalarla turizm gelirleri de risk altına alınacak.

Karadeniz Bölgesi, bu memleketi en çok seven insanlardan oluşan bir bölgedir ama maalesef devletin en çok ihmal ettiği bölgelerden biridir. Bendeniz de o bölgede büyüyen biri olarak çok iyi biliyorum; orada okulumuzu, camimizi, yolumuzun çoğunu biz yaptık. Bunu rağmen hâlâ devletin ikinci sınıf muamele göstermesi kabul edilebilir bir durum değildir. Çaya lütfen sahip çıkalım, efendim, bölgeye lütfen sahip çıkalım.

Başa dön tuşu