Sevda Karaca Demir: “Emekçiye düşen tek şey kölelik oldu”
Yeşil Sol Parti Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, iktidarın emekçileri ucuz, ağır ve ölümüne çalışmaya mahkûm ettiğini söyledi. Demir, “İktidarın ‘Türkiye Yüzyılı’ dediği dönemde emekçiye düşen tek şey kölelik oldu” dedi.
Sevda Karaca Demir, Meclis’te yaptığı konuşmada, iktidarın emekçilerin haklarını gasp ettiğini, vergi ve zam yüküne boğduğunu, servet ve rant vergisi almadığını, halkın ekmeğini küçülttüğünü söyledi. Demir, şöyle konuştu:
Şimdi, mevcut tabloya insani bir gözle bakan herkesin görebileceği tek gerçek şu: İktidarın “Türkiye Yüzyılı” dediği dönemde emekçiye düşen tek şey kölelik oldu. Ortodoks, heterodoks adına her ne derseniz deyin değişmeyen tek gerçek de şu: Yirmi yılı aşkın iktidarınızda uyguladığınız politikalar, emekçilerin köleleşmesini hızlandırdı. En parlak yıllarınız diye saydığınız on yılda bile yurt dışından akan bol, ucuz döviz sayesinde TÜSİAD’ından MÜSİAD’ına her sermaye çevresi hamuduyla her şeyi götürdü, emekçiye de kırıntı niyetine küçücük bir pay düştü hatta şimdi onu bile çok gördüğünüzü bu paketle görüyoruz.
Çalışma Bakanımız demişti ki: “Türkiye’de asgari ücret 250 dolar; Mısır’da, Bangladeş’te 50 dolar, nasıl rekabet edeceğiz?” Şimdi de farklı ağızlardan aynı şeyleri duyuyoruz. “Döviz yükselsin, ihracatımız artacak.” diyorsunuz. Bu ucuz emek hesabınızın yirmi yıldır değişmediğini görüyoruz. O “parlak” dediğiniz on yıllık bol dış kaynak dönemi bitince “çark dönsün” diye ülkeyi mega inşaat projeleriyle şantiyeye dönüştürdünüz. Bunca rantı besleyebilmek adına da emekçilere hepten karanlık bir dönem yaşatıyorsunuz.
Bu dönemin adı açık; ucuz, ağır, ölümüne çalışma dönemi bu. Yirmi yılda 31 binin üzerindeki işçiyi “İş kazası fıtrat.” diyerek cehenneme kurban eden bir karanlık bu. Şimdi, bugün, bu ülkede çalışarak kazanmak mümkün değil. Çalışarak ev, araba almak hayal hâline geldi. Bırakın asgari ücretliyi otuz yıllık bir devlet memuru bile emekli ikramiyesiyle bir sıfır araba, bir ev alamıyor.
Seçimi kazanmak için milletin parasını, dövizini, kaynaklarını har vurup harman savurdunuz. Şimdi de devlet kasasında para bırakmadığınız için kaşıkla verileni sapıyla geri almak üzere bununla vergiler salıyorsunuz. İşçinin cebine gireceği söylenen 500 dolar asgari ücret daha verilmeden yalan oldu. Tıpkı, “Ek ödemeyle 7 bin 500’leri alan milyonlarca emeklinin maaşına yüzde 25 attık.” yalanı gibi.
Siz, memurlara verdiğiniz “En düşük memur maaşı asgari ücretin 2,2 katına çıkacak.” sözünü bile tutmamış bir iktidarsınız ve şimdi de vatandaşı vergi ve zam yüküne boğan 1,1 trilyon liralık bu ek bütçeyle kaşığın sapıyla verdiğinize de göz diktiniz. Halkın ekmeğini küçültmenin, halka yeni vergi yıkmanın, halkın cebinden alıp tekellere, sermayeye aktarmanın da adına hiç utanmadan “Millî Dayanışma Paketi” diyorsunuz.
Kitabına uydurmaya çalıştığınız soyguna bir bakalım: Bir emekçi markete gidip 10’lu bir tuvalet kâğıdı alıyorsa 4’üne sermaye el koyuyor. Çocuğuna 1 litre süt alıyorsa bunun 2 bardağını saray içiyor. 5 litre mazotunun 2 litresini saray hortumla çekiyor. Patronu, rantı, sarayı, kara parayı, düşük faiz vurgununu besleyebilmek için gelirini emdikçe emdiğiniz emekçilerin boğazından artık elinizi çekin.
Şimdi soruyoruz size: İhracat ve kârları rekor kıran şirketlere el uzatmaya niyetiniz var mı? Bunların 545 milyar lirayı aşan kârlarına vergi salabilecek misiniz acaba? 5’li çetenin kamu ihaleleriyle muazzam servet biriktirmelerini, omuz verdiğiniz servet gruplarına garanti ödemelerinizi kısın da görelim hadi. Servet ve rant vergisi alın hadi yiyorsa. Yapabilir misiniz? Cevap istiyoruz.
Neden önemli Sevda Karaca Demir’in sözleri?
Sevda Karaca Demir’in sözleri, Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin boyutlarını ve etkilerini ortaya koyuyor. Demir, iktidarın emekçileri nasıl sömürdüğünü, sermayeyi nasıl koruduğunu ve halkın nasıl mağdur edildiğini somut örneklerle anlatıyor.