Türkiye’de Kredi Faizleri Tarihi Zirvelere Ulaştı: İhtiyaç Kredileri Yüzde 130’u Aşan Maliyetle Rekor Kırdı
Türkiye'de ortalama ihtiyaç kredisi faiz oranları geçtiğimiz hafta yüzde 82,09'a yükselerek 22 yılın zirvesine ulaştı. Eklenen vergilerle birlikte kredi maliyetleri yüzde 130'u aştı, ekonomi politikaları ve piyasa dinamikleri mercek altında.
Türkiye finans piyasalarında son haftalar, kredi faiz oranlarının tarihi zirvelere ulaşmasıyla dikkat çekiyor. Ortalama ihtiyaç kredisi faizleri, geçen hafta itibarıyla yüzde 82,09’a yükselerek, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 22 yıl geriye giden veri setinde kaydedilen en yüksek oran olarak tarihe geçti. Bu yükseliş, ekonomi yönetimindeki faiz politikaları ve piyasa koşullarının derinlemesine bir analizini gerektiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 24 Nisan 2023 tarihinde yaptığı, “Bu kardeşiniz iktidarda olduğu sürece, faiz yükselemez, faiz devamlı düşecektir” şeklindeki açıklamasının ardından bir yıl geçmesine rağmen, yaşanan gelişmeler bu öngörünün aksini işaret ediyor. Geçen yıl yüzde 8,5 olan TCMB politika faizi, geçtiğimiz hafta itibarıyla yüzde 50’ye yükseltildi. Bu artış, kredi ve mevduat faizlerinde de benzeri görülmemiş seviyelerin görülmesine neden oldu.
İhtiyaç kredisi faizlerindeki bu keskin yükseliş, vatandaşların finansal yüklerinde ciddi artışlara yol açıyor. Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) ve Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) gibi ek vergilerle birlikte ortalama kredi maliyeti yüzde 130’u aşarak, birçok yurttaşı daha yüksek oranlarla karşı karşıya bırakıyor. Bu durum, kredi kullanımındaki tereddütleri ve bireylerin finansal planlamalarındaki zorlukları artırıyor.
Ekonomi yönetimi, kredi büyümesini sınırlandırmak ve zorunlu karşılık adımları gibi önlemlerle piyasaya müdahale etse de, son haftalarda faiz oranlarında görülen hızlı yükseliş, bu politikaların etkinliği üzerinde soru işaretleri yaratıyor. Özellikle, seçim öncesi dönemde yaşanan rezerv azalışı, dövize ve altına olan talebin artması gibi faktörler, TCMB’yi faiz oranlarını tekrar artırmaya itmiş durumda.
Bu finansal koşullar altında, ticari kredi faiz oranları da sert bir yükseliş göstererek yüzde 62,72’ye ulaştı ve 22 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak iş dünyasını da olumsuz etkiledi. Konut ve taşıt kredisi faiz oranlarındaki artışlar da benzer şekilde dikkat çekici.
Yükselen faiz oranlarına rağmen, kredi hacmindeki artış ivmesinde bir yavaşlama görülüyor. Bu durum, hem bireysel hem de ticari kredi kullanımında temkinli bir yaklaşımın benimsendiğini gösteriyor. Öte yandan, TL mevduat faizlerindeki artış, tasarruf sahipleri için olumlu bir gelişme olarak öne çıkıyor.
Kredi faiz oranlarındaki bu rekor artışlar, Türkiye ekonomisindeki mevcut finansal durumu ve gelecekteki ekonomi politikalarının yönünü sorgulamayı zorunlu kılıyor. Ekonomi yönetiminin bu zorlu koşullar karşısında alacağı önlemler ve uygulayacağı politikalar, piyasa dinamikleri üzerinde belirleyici olacak.