Türkiye’de Vergi Tartışması: Birleşik Arap Emirlikleri’ne Neden Vergi Muafiyeti?

Türkiye’de seçimden sonra uygulanan vergi artışları ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) getirilen vergi muafiyeti, iktidarla muhalefet arasında sert bir polemiğe neden oldu. Ekonomik büyüme rakamları da tartışmanın odağındaydı.

Vergi Artışları Vatandaşı Zorluyor

Türkiye’de seçimden sonra KDV ve ÖTV oranları artırılırken, ek vergiler vatandaşın sırtına yükleniyor. Özellikle akaryakıt, elektrik, doğalgaz, sigara, alkollü içecekler, cep telefonu, internet gibi temel ihtiyaçlarda uygulanan vergiler, vatandaşın bütçesini daraltıyor.

Öte yandan, askerlik ücretinden emekli maaşına kadar pek çok alanda da kesintiler yapılıyor. Bu durum, vatandaşın alım gücünü düşürüyor ve yoksulluğu artırıyor.

BAE’ye Neden Vergi Muafiyeti?

Vatandaş ağır vergi yükü altında ezilirken, Cumhurbaşkanı kararıyla BAE’den ithal edilecek ürünlere vergi muafiyeti getirildi. Bu kararla, BAE’den gelen ürünlerin ithalatında gümrük vergileri sıfırlandı.

Bu kararın gerekçesi ise, BAE ile ekonomik işbirliği yapmak ve ticaret hacmini artırmak olarak açıklandı. Ancak muhalefet partileri ve uzmanlar, bu kararın mantıklı olmadığını ve Türkiye’nin çıkarlarına aykırı olduğunu savundu.

Muhalefet partileri, BAE’ye uygulanan vergi muafiyetinin Türkiye’nin tarım sektörüne zarar vereceğini belirtti. Çünkü BAE’nin ithal ettiği ürünlerin büyük çoğunluğu gıda maddeleri. Ekmek, makarna, hurma, yumurta yağı, dondurulmuş sebze, reçel ve dondurma gibi ürünlerin ithalatında gümrük vergisi kaldırılması, Türkiye’de üretilen bu ürünlerin rekabet gücünü azaltacak.

Muhalefet partileri ayrıca, BAE’ye uygulanan vergi muafiyetinin siyasi bir karşılığı olduğunu da iddia etti. BAE’nin Türkiye’nin bölgedeki rakipleriyle işbirliği yaptığını ve Türkiye’ye karşı düşmanca politikalar izlediğini söyledi. Bu nedenle, BAE’ye böyle bir imtiyaz tanınmasının Türkiye’nin ulusal güvenliğine de zarar vereceğini öne sürdü.

Ekonomik Büyüme Rakamları Ne Anlatıyor?

Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 büyüdü. Ancak bu büyüme rakamı da iktidarla muhalefet arasında farklı yorumlandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomik büyümenin yeni politikaların etkisiyle gerçekleştiğini söyledi. Şimşek, şeffaf, tutarlı ve uluslararası normlara uygun politikalar sayesinde güvenin temin edildiğini ve öngörülebilirliğin artırıldığını belirtti. Şimşek, uyguladıkları politikaların makro finansal istikrar üzerindeki olumlu etkilerini görmeye başladıklarını da ifade etti.

Muhalefet partileri ise, ekonomik büyümenin gerçekçi olmadığını ve sürdürülebilir olmadığını savundu. Muhalefet partileri, ekonomik büyümenin tüketim odaklı olduğunu ve üretimden uzaklaşıldığını vurguladı. Muhalefet partileri, ithalatın ihracattan fazla arttığını, sanayinin küçüldüğünü, işsizliğin yükseldiğini ve enflasyonun rekor seviyelere çıktığını hatırlattı.

Muhalefet partileri, ekonomik büyümenin sadece belli bir kesimi zenginleştirdiğini de iddia etti. Özellikle ucuz kredi yoluyla lüks otomobil satışlarının arttığını ve bunun da döviz kıtlığına yol açtığını söyledi.

Türkiye’de vergi tartışması, ekonomik büyüme rakamlarıyla birlikte devam ediyor. İktidarla muhalefet arasındaki görüş ayrılıkları, ülkenin ekonomik geleceği için ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabı, önümüzdeki dönemde daha net ortaya çıkacak.