Türkiye’deki Diyabetli Çocuklar İçin Sensörlü Cihaz Krizi: Erişim ve Ekonomik Zorluklar
İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, Türkiye'deki ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, Tip 1 diyabetli çocuklar için hayati önem taşıyan sensörlü cihazların erişim zorluklarını gündeme taşıdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verileceği vaadine rağmen, bu cihazlar hala SGK ödeme kapsamına alınmamıştır.
Türkiye’de Tip 1 diyabetle mücadele eden yaklaşık 26 bin çocuk, günlük yaşamlarını sürdürebilmek için sürekli kan şekeri takibi gerektiren zorlu bir süreçten geçmektedir. İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, bu çocukların yaşadığı zorluklara dikkat çekerek, sensörlü cihazların erişilebilirliği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. Sensörlü cihazlar, çocukların parmaklarının defalarca delinmesi gerekliliğini ortadan kaldırarak, acısız bir şekilde kan şekerlerini ölçme imkanı sunar.
Sensörlü Cihazların Önemi ve Erişim Sorunları
Diyabet, özellikle çocuklar için, hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük bir mücadeledir. Parmaklarının sık sık delinmesi gerektiği geleneksel kan şekeri ölçüm yöntemleri, özellikle küçük yaştakiler için korkutucu ve acı verici olabilmektedir. Sensörlü cihazlar ise bu süreci büyük ölçüde hafifletmekte, çocukların ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmaktadır. Ancak, Ali Gökçek’in belirttiği gibi, Türkiye’deki ekonomik kriz, bu hayati cihazlara erişimi zorlaştırmaktadır.
İki yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diyabetli çocuklar için sensörlü cihazların ücretsiz olarak sağlanacağına dair vaatte bulunmuştu. Ne var ki, bu cihazlar henüz Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) ödeme kapsamına alınmamıştır. Bu durum, ailelerin cebinden büyük miktarlarda para çıkmasına neden olmakta, pek çok aile için bu cihazlar ulaşılmaz hale gelmektedir.
Ekonomik Kriz ve Sağlık Hizmetlerine Etkisi
Türkiye’deki ekonomik kriz, sağlık hizmetlerine erişimi de olumsuz etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Gökçek, Maliye Bakanlığı’nın önceliklerini sorgularken, lüks harcamalara yapılan yatırımlar ile hayati önem taşıyan sağlık hizmetleri arasındaki dengesizliği eleştirmektedir. Diyabetli çocukların ihtiyacı olan sensörlü cihazlar yerine, şatafatlı makam odaları ve lüks makam araçlarına yapılan harcamalar, kamuoyunda tartışma yaratmaktadır.
Aileler ve Çocuklar Üzerindeki Psikolojik Baskı
Diyabetli çocukların aileleri, her gün çocuklarının sağlığı için mücadele ederken, ekonomik sıkıntılar ve sağlık hizmetlerine erişimdeki adaletsizlikler onları daha da zor bir duruma sokmaktadır. Çocuklarının acı çekmesini önleyebilecek cihazlara erişememek, ebeveynler üzerinde büyük bir psikolojik baskı oluşturmakta ve aile içi stresi artırmaktadır.
Çözüm Yolları ve Beklentiler
Toplumun farklı kesimleri ve siyasi liderler, bu sorunun çözümü için bir araya gelmeli ve diyabetli çocuklar için daha adil ve erişilebilir sağlık hizmetleri sağlanmalıdır. Gökçek gibi milletvekilleri, bu konuda seslerini yükselterek, hükümet üzerinde gerekli düzenlemelerin yapılması için baskı oluşturuyorlar. Toplumun bu çocuklara sağlanacak destekle, onların da sağlıklı ve mutlu bir çocukluk geçirmeleri mümkün olabilir.
Sonuç olarak, Ali Gökçek’in gündeme getirdiği bu önemli mesele, tüm toplumun dikkatini ve duyarlılığını gerektiriyor. Diyabetli çocuklarımız için acil eylem gereklidir; bu, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir insan hakkı meselesidir. Bu çocuklar, her çocuk gibi, acısız ve sağlıklı bir yaşam sürme hakkına sahiptir.