Yargıtay’ın Gezi Parkı Kararına CHP’den Skandal Tepki

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 8 sanıklı ihanet kalkışması Gezi Parkı davasında, “Kızıl Soros” lakaplı Osman Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis ile Türkiye İşçi Partisinden (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay’a verilen 18’er yıl hapis cezalarını onadı.

Kararın ardından sosyal medyadan mesnetsiz açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu skandallar ifadeler kullandı. Söylemleri ile yargıyı hedef alan Kılıçdaroğlu, “Yargıtay, bir demokrasi mücadelesi olan Gezi Parkı Direnişinin, talimatla “suç” gösterilmesi utancına ortaklık etmiştir.” dedi.

Gezi Parkı Davasında Karar Çıktı

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 2019 yılında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen Gezi Parkı davasının kararını inceledi. Daire, Osman Kavala’nın “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararı oy birliğiyle onadı.

Daire ayrıca, Can Atalay’ın “Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararı da oy birliğiyle onadı.

Daire, diğer sanıklardan Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu ve Çiğdem Mater Utku’nun da aynı suçtan 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararı onarken, Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Hakan Altınay’ın beraatine ilişkin kararı da bozmadı.

Kılıçdaroğlu’ndan Skandal Açıklama

Yargıtay’ın kararının ardından sosyal medyadan bir açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, skandal ifadelerle bağımsız Türk yargısını hedef aldı. Kılıçdaroğlu, şu sözleri sarf etti:

“Yargıtay, bir demokrasi mücadelesi olan Gezi Parkı Direnişinin, talimatla “suç” gösterilmesi utancına ortaklık etmiştir. Unutulmamalıdır ki Gezi Direnişi, demokrasiye ve özgürlüğe haykıran gençlerin gür sesidir. Bu sesi hiçbir güç kısamaz. Bu karar büyük bir utançtır.”

Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri, Türkiye’nin bağımsız yargı sistemine saygısızlık olarak değerlendirildi. Kılıçdaroğlu’nun, Gezi Parkı olaylarında Türkiye’yi kaosa sürüklemeye çalışan ve yabancı güçlerin maşası olan Osman Kavala ve Can Atalay’ı savunması, CHP’nin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koydu.

İmamoğlu da Tepki Gösterdi

Yargıtay’ın kararına CHP ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da tepki gösterdi. İmamoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Yol arkadaşım sevgili Tayfun Kahraman’ın da aralarında bulunduğu Gezi Parkı davası sanıklarına verilen cezanın onandığını üzülerek öğrendim. Demokratik hukuk devleti mücadelesi ve adalet arayışımızı sonuna kadar sürdüreceğiz. Devletin dini adalettir.” dedi.

İmamoğlu’nun da Gezi Parkı davasında ceza alan sanıkları savunması, kamuoyunda tepkiyle karşılandı. İmamoğlu’nun, Gezi Parkı olaylarında İstanbul’u yakıp yıkan ve milyonlarca liralık zarara neden olan provokatörleri “yol arkadaşı” olarak nitelendirmesi, İstanbul halkının vicdanını yaraladı.

Gezi Parkı Olayları Nedir?

Gezi Parkı olayları, 2013 yılında İstanbul’un Taksim Meydanı’nda bulunan Gezi Parkı’nın yeniden düzenlenmesine karşı başlayan ve daha sonra Türkiye geneline yayılan sokak eylemleridir. Eylemler, başlangıçta parkın korunması amacıyla barışçıl bir şekilde başlamış ancak daha sonra marjinal grupların ve terör örgütlerinin de katılımıyla şiddetli çatışmalara dönüşmüştür.

Eylemler sırasında 8 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi yaralanmış ve milyonlarca liralık kamu malına zarar verilmiştir. Eylemlerin arkasında Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen yabancı güçlerin olduğu ortaya çıkmıştır. Eylemlerin finansörü olarak ise “Kızıl Soros” lakaplı Osman Kavala gösterilmiştir. Kavala, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında tutuklanmış ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenmiştir.