Yenilenebilir enerjiye geçiş kritik altına olan talebi artırıyor
Yenilenebilir enerji kaynaklarına küresel bir geçiş, 2022’de altına yapılan yatırımda %30’luk bir artışa yol açtı. Uluslararası Enerji Ajansı, tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliği için çağrıda bulunuyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarına küresel bir geçiş, 2022’de altına yapılan yatırımda %30’luk bir artışa yol açtı. Bu, büyük ölçüde hükümetlerin fosil yakıtlardan yenilenebilir alternatiflere geçişi zorlamasından kaynaklanıyordu ve bu da dünya çapında yeni yenilenebilir enerji projelerinin gelişimini körükledi.
Temiz enerji için kritik mineraller pazarı geçen yıl 320 milyar dolara ulaştı ve büyümeye devam etmesi bekleniyor. Ve madencilik şirketleri, bu metaller ve mineraller için artan küresel talebi yakalayan bir üretim sağlamaya çalışıyor.
Temmuz tarihli bir Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporu, kritik minerallere olan talebin başlangıçta tahmin edilenden daha fazla artabileceğini öne sürüyor. Rapor, pazarın son beş yılda iki katına çıktığına ve temiz enerji teknolojilerinin hızla yayılması sayesinde lityum, kobalt, nikel ve bakır gibi minerallere olan talebin önümüzdeki yıllarda katlanarak artmasının beklendiğine işaret ediyor.
IEA İcra Direktörü Fatih Birol, “Dünya çapında temiz enerji geçişleri için çok önemli bir anda, dünyanın enerji ve iklim hedeflerine ulaşması için çok önemli olan kritik mineraller pazarındaki hızlı büyüme bizi cesaretlendiriyor” dedi . “Öyle olsa bile, büyük zorluklar devam ediyor. Kritik mineraller için tedarik zincirlerinin güvenli ve sürdürülebilir olmasını sağlamak için daha çok şey yapılması gerekiyor. IEA, en yeni araştırma ve analizlerle ve özellikle 28 Eylül’deki Kritik Mineraller ve Temiz Enerji Zirvesi’nde ilerleme sağlamak için hükümetleri, şirketleri ve diğer paydaşları bir araya getirerek bu alandaki erken liderliğini sürdürecek.”
IEA, büyük talebi karşılamak için kritik mineral arzının artabileceğini tahmin ediyor. Ancak bu, dünya çapında birkaç yeni madencilik projesinin geliştirilmesini gerektirecektir. Rapor, zorlukların proje gecikmeleri riskini ve “arzın yeterliliği konusunda gönül rahatlığı için çok az yer” sağlayan “teknolojiye özgü eksiklikleri” içerdiğini belirtti. Küresel sıcaklık artışının 2 derece santigrat derecenin oldukça altında olacağı Paris Anlaşması taahhüdüne ulaşmak için, temiz enerji teknolojileri için gereken mineral üretiminin dört katına çıkması gerekirken, 2050 yılına kadar dünya çapında net sıfıra ulaşmak, bugün kullanılan minerallerin yaklaşık altı katına ihtiyaç duyacaktır.
Bu nedenle, IEA, kritik mineraller için çeşitli ve sürdürülebilir tedarik zincirlerine olan ihtiyacı vurgulamakta ve talepte öngörülen artışı karşılamak için dünya çapında yeni madencilik projelerinin geliştirilmesini teşvik etmektedir. Ayrıca, kritik mineraller sektöründeki start-up’lar, yeni projeler için planlarını açıklayarak rekor fonlar toplarken, özellikle lityum piller için yeşil teknolojiler geri dönüşüm endüstrisi potansiyeli, yeniden kullanılabilir minerallerin uygun bir kaynağı olarak vurgulanıyor.
Yenilenebilir enerjiye geçiş, kritik minerallere olan talebi artırırken, aynı zamanda tedarik zincirlerinin güvenliğini ve sürdürülebilirliğini de sağlamak için yeni fırsatlar ve zorluklar yaratıyor. Bu alanda ilerleme sağlamak için küresel işbirliği ve inovasyon gerekiyor. IEA’nın Kritik Mineraller ve Temiz Enerji Zirvesi, bu konuda önemli bir adım olabilir.