Zeytinyağında İhracat Yasağı ve Tarımsal Desteklerin Geleceği
İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş'ın gündeme getirdiği tarım ihracatındaki zorluklar ve zeytinyağındaki ihracat yasağı hakkında detaylı bir analiz. Türkiye'nin tarım politikaları, Amerika ile olan destek farklılıkları ve zeytin rekoltesindeki son durumlar ele alınıyor.
Türkiye, zengin tarım potansiyeli ve geniş ihracat kapasitesi ile dikkat çekerken, çeşitli zorluklar da bu potansiyelin önünde engel teşkil ediyor. İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye arasındaki tarımsal destek farklılıklarını ve zeytinyağı ihracatındaki yasakların sektör üzerindeki olumsuz etkilerini gündeme taşıdı.
Amerika ile Karşılaştırmalı Destek Analizi
Haydar Altıntaş, Amerika’nın tarım ürünleri üzerindeki desteklerini örnek göstererek, Türkiye’nin bu alanda yetersiz kaldığını vurguladı. Altıntaş’ın belirttiğine göre, Amerika’da piliç eti üreticileri ton başına 600 dolar destek alırken, Türkiye’deki üreticiler sadece 26 dolar destekle yetinmek zorunda kalıyor. Bu durum, Türk üreticilerinin rekabet şansını azaltmakta ve küresel pazarlarda daha zorlu koşullarla mücadele etmelerine neden olmaktadır.
Zeytinyağı Üretiminde Beklenen Rekolte ve İhracat Yasağının Etkileri
2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin zeytin mahsulü verimli geçti. Ege’den Urfa’ya uzanan bir güzergahta yapılan gözlemlere göre, zeytin rekoltesi oldukça yüksek bekleniyor. Fakat geçtiğimiz yıl uygulanan ihracat yasağı, üreticilerin ve tüccarların elinde 200 bin ton üzerinde zeytinyağı stokunun oluşmasına neden oldu. Bu stok, bozulma riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Altıntaş, eğer zeytinyağı ihracat yasağı bir an önce kaldırılmazsa, yeni sezon ürünü ile birlikte çiftçilerin daha büyük sıkıntılar yaşayabileceğini belirtti.
İhracat Gelirleri ve Stratejik Maden Boraks Karşılaştırması
Altıntaş, zeytinyağı ve boraks madeni üzerinden bir mukayese yaparak tarım ürünlerinin ne kadar değerli olduğunu anlattı. 1 ton zeytinyağı ihracatından elde edilen ortalama gelir 7 bin dolar iken, aynı miktarda boraks satışından sadece 385 dolar kazanıldığını ifade etti. Bu veriler, tarım ürünlerinin, özellikle zeytinyağının, ekonomik değerinin yüksek olduğunu ve stratejik öneminin altını çizdi.
Çiftçinin Durumu ve Politik Müdahaleler
Tarımın zorluklarına değinen Altıntaş, hem doğal riskler hem de politik müdahalelerin çiftçiler üzerindeki etkilerini ele aldı. Çiftçiler, Allah’tan gelen zorlukları sabır ve tevekkül ile karşılarken, siyasi müdahaleler çiftçilerin üretimden vazgeçmelerine neden olabiliyor. Altıntaş, bu durumun “zulüm” olarak nitelendirilmesi gerektiğini savundu.
Gıda Güvenliği ve İhracat Yasaklarının Geleceği
Altıntaş, gıda güvenliğinin öneminin altını çizerek, üç ana tarım ürününde devam eden ihracat yasağının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Ülke içi fiyatların artmasından endişe edilse de, tüketicilerin daha uygun fiyatlarla gıda temin edebilmeleri için gerekli adımların atılmasının şart olduğunu belirtti.
Bu tür politik ve ekonomik müdahaleler, Türkiye’nin tarım sektörünün geleceğini şekillendiriyor. İhracat yasağı gibi önlemler kaldırıldığında, Türk çiftçilerinin ürünlerini daha rekabetçi koşullarda pazarlamaları ve uluslararası alanda daha etkin bir konuma gelmeleri mümkün olacak.